İDABAHÇE; Organik Ürünler ve Doğal Yaşam

Son yıllarda çok revaçta olan konularından biri de organik ürünler ve organik beslenme. Ankaralı bloggerlar olarak sevgili Annekaz' ın moderatörlüğü ve İdabahçe' nin sponsorluğunda organik ürünler ve sağlıklı beslenme konulu bir buluşma gerçekleştirdik. Firma yetkilisi Gülhan Özçelik ve Diyetisyen Didem Güner den çok faydalı bilgiler aldık. İdabahçe, Çanakkale' de yerli tohum ile kimyasal ilaç, zirai gübre, hazır yem kullanmadan doğal üretim yapan ve aracısız olarak ürünlerini satan bir firma. Organik ürünlerle ilgili olarak ciddi tereddütlerim var aslında. Evet hepimiz istiyoruz "gezen tavuk yumurtası" ile yapılmış omleti, ya da "dalından koparılmış kokulu" domatesle yemek yapmayı. Ancak bu öyle kolay bir iş değil. Birincisi ürünlere nereden nasıl ulaşacağız, ikincisi organik diye satılan her ürün organik mi? Organik ürünlerin fiyatları neden pahalı? Verdiğimiz paraya değiyor mu? İşte aklımda bu sorularla beraber gittim İdabahçe'nin doğal ve sağlıklı yaşam konulu sohbetine...

Masalarda bizi bekleyen sirke şişeleri takıldı gözüme biri kiraz sirkesiydi meğer kirazın da sirkesi oluyormuş. İlk öğrendiğim bu oldu :) Ayrıca sirkelerin renginin neden bulanık olduğunu sorduğumuzda organik sirkenin ve gerçek zeytinyağının berrak değil bulanık olması gerektiğini, hatta sirke şişesinin dibinde hafif tortular olması gerektiğini öğrendik. Oysa yıllardır sirkenin cam gibi berrak olanını kullandım ben...

Özellikle sirkenin şişelenme aşamasına kadar geçen üretim safhalarını öğrenince neden organik ürünlerin fiyatının diğerlerinden pahalı olduğunu değil, diğerlerinin nasıl bu kadar ucuz olduğunu düşünmemiz gerektiğini anlamış oldum. Yeri gelmişken, elma ve kiraz sirkesi metabolizmayı hızlandırma ve kilo verme konusunda yardımcı olarak kullanabileceğiniz bir ürün. Daha öncede elma sirkesini zayıflamaya yardımcı olarak kullanıldığını duymuş ve denemiştim. Ancak sabahları içerken midemi yakan elma sirkesine fazla uzun süre devam edememiştim. İdabahçe nin kiraz sirkesini denedim ve içimi çok kolay oldu midemi de kesinlikle rahatsız etmedi. Özellikle kendimizi çok aç hissettiğimiz zamanlarda bir bardak suya iki yemek kaşığı sirkeyi karıştırarak içmek iştahı kontrol altına alıyormuş. Hazır kilo verme sevdasına düşmüşken hemen sirkeyi devreye sokuyorum ben :) Sonucu da paylaşırım bilahare. Onun dışında 1/1 oranında su ile karıştırarak cilt toniği olarak da kullanılabiliyormuş. Markanın poşetleri de kraft kağıt ve geri dönüşümlü poşetler.

Evet çağın getirisi olarak her şeye çabuk ve kolay ulaşır olduk, ancak götürüsü de şu oldu; her şey kalitesiz ve sağlığa zararlı hale geldi. Elma büyüklüğünde çilekleri çarşıda pazarda gördükçe dehşete düşüyorum. Ne tadı ne kokusu var zaten artık çileklerin. İdabahçe ürünlerinde tat ve koku vermek için yapay aroma kullanılmıyormuş. Örneğin çilek reçeli için standart bir tat olamayacağını, her hasatın farklı şartlarda gerçekleştiğini, hava sıcaklığı, rüzgar ve yağmurun bile çileğin tadını etkilediğini öğrendim. Katkı ve koruyucu da kullanılmadığı için raf ömürleri diğer ürünlere göre kısa oluyor haliyle bu ürünlerin. Bu arada Öykütoş elma kurusuna bayıldı :) Yiyemez sandım ama babası vermiş eline baktım kıtır kıtır yiyor. Ayrıca kiraz kurusunun tadı da harika. Sirkeleri ise iştah azaltma konusunda yardımcı olarak kullanacağım. 

Sohbetimiz sırasında hem organik tarımın zorluğunu, hem de bu yolla üretilen yiyeceklerin ne kadar kıymetli olduğunu anladım. İdabahçe'nin idealist tavrını ve duruşunu çok sevdim. Kendileri de ürünleri kadar gerçek ve sıcak geldi.

Bu buluşmaya öncülük eden sevgili Annekaz' a ve İdabahçe' ye buradan sevgilerimi gönderiyorum. Bu güzel markaya doğal ürünleri bizlere ulaştırmak için verdikleri gayret için teşekkür ederim. Umarım deneyen herkes benimle aynı fikirde olur...