samos adası
samos gezilecek yerler
seyahat
yurtdışı seyahat
Yunanistan Samos (Sisam) Adası
Kuşadası' na her gidişimizde Yunan adalarına gitme düşüncesi oluşur ama bir türlü gidemezdik. Araya hep başka planlar girerdi, vaktimiz varsa bu sefer de pasaportlarımızı yanımıza almamış olurduk filan, bir türlü kısmet olmamıştı. Ta ki bu yaza kadar. Keşke Kuşadası' na yazlığa her gidişimizde Samos' a gitseymişiz. Hem bize bu kadar yakın, hem böyle harika doğası olan, bozulmamış, kirlenmemiş plajlara, bozulmamış sahillere sahip, deniz ürünlerini bizim ülkemize göre çok daha uygun fiyata yiyebileceğiniz bu harika adaya bilseydik yıllar önce gelirdik :)
Samos adası
Samos manzara
Diğer adı Sisam olan Samos adası ülkemize en yakın Yunan adası ve gitmek çok kolay. Kuşadası Liman dan feribota biniyorsunuz yol yaklaşık 1,5 saat sürüyor.
Kuşadası Marina
Sağındaki geminin yanında bizimki sandal gibi kalsa da ulaşımı gayet rahat sağlıyor, ama ilk anda komik geldi itiraf edeyim :)
Feribottan inince pasaport kontrolden geçiyorsunuz. Eğer schengen vizeniz varsa sorun yok, yoksa yine pasaport kontrolde başka bir sıraya geçip günü birlik vize alıyorsunuz. Ancak yol, pasaport kontrolden çıkış derken saat öğlen oluyor. Aynı gün geri dönecekseniz saat 4 gibi tekrar limanda olmanız gerekiyor ki bu da sadece dört saat Samos da kalabileceksiniz demek. Bu kadar vakitte adayı gezmek değil bir yemek yemek bile zor olacağından benim tavsiyem mutlaka konaklamalı bir program yapmanız. Biz Samos için üç gün ayırdık. Her yerini yavaş yavaş acelesiz gezdik, değişik yerlerden denize girdik, güzel manzaranın bol bol fotoğrafını çektik. Üç gün bize ancak yetti. Daha fazla da kalınabilirdi belki diğer plajlardan da denize girmek için. Samos tahminimizden çok daha güzeldi. Yeşilliği el değmemiş, denizi kirlenmemiş, doğası piknikçilerin istilasına uğramamış, yüksek binalarla mimarisi bozulmamış harika bir ada Samos. Ünlü matematikçi Pisagor' un ve mitolojide bereket tanrıçası Hera' nın doğduğu yer olan Samos eşsiz manzaralara sahip bir ada.
Samos' da Ulaşım
Samos a gitmeden önce internet üzerinden araba kiraladık. Kiralık aracı acentenin hemen limanın karşısında olan ofisinden aldık. Nissan Micra aracın günlük kirası 38€. Araçsız adayı gezmek pek mümkün değil. Turla gidiyorsanız o ayrı tabi. Adada otobüs ya da taksi ile ulaşımı da tercih edebilirsiniz. Ama bizim gibi koyları, plajları tek tek gezmek, her gördüğünüz güzel manzarada durmak fotoğraf çekmek istiyorsanız en iyi yol araba kiralamak.
Samos kiralık araç
Samos' da Nerede Kalınır?
Arabayı aldıktan sonra sıra kalacağımız oteli bulmaya geldi. Onu da tabi daha önceden Booking üzerinden ayarlamıştık. Samos da oteller genelde küçük, mütevazı oteller. Biz de Pythagorio (Pisagor) antik liman bölgesinde ve buranın turistik çarşısına iki sokak uzaklıkta minik bir butik otelde kaldık. Otel Belvedere 10 odalı şirin bir aile oteli.
Samos otel, Otel Belvedere
Otel Belvedere, butik otel
Sahibi Manolyas eski bir futbolcu. Otelin girişinde minik bir odası var ve odanın duvarları aldığı ödüller, giydiği eski formalar ve gazete haberleriyle dolu. Kendisi ilk andan itibaren bize hep ismimizle hitap etti ve her giriş çıkışımızda "merhaba Ebru" "merhaba Serhan" diye ufak tefek türkçe kelimelerle süslediği ingilizcesiyle bizimle sohbet etti. Bu güleryüzlü, sıcakkanlı adamın oteli çok mütevazı, ama konumu harika ayrıca tertemiz ütülü çarşafları bizden tam not aldı. Mikron boyunda banyo, eski model mini tv ve kahvaltı olmayışını dert etmiyorsanız kesinlikle tavsiye diyorum.
Samos' da Gezilecek Yerler
Pythagorio
Burası ünlü filozof ve matematikçi Pisagor'un doğduğu yer. Samos antik kentinin üstüne inşa edilmiş bir balıkçı kasabası. Eskilerde mütevazı bir balıkçı köyüyken bugünlerde pek çok turistin tercih ettiği küçük limanı, limanın karşısında restoranları kafeleriyle ve temiz deniziyle harika bir sayfiye yeri. Ayrıca burada pek çok arkeolojik eser bulunmuş ve UNESCO Dünya Kültürel Miras listesine girmiş. Konaklama için burayı tercih ettiğimize çok sevindik. Harika bir de caddesi var, burada hediyelik eşyalar ve çok kaliteli deri sandaletler bulabilirsiniz. Limanın yukarısında ünlü matematikçi Pisagor' un heykeli var. Burası da her daim önünde fotoğraf çektirenlerle dolu oluyor.
Samos, Pisagor liman
Samos liman
Biz akşamları liman boyunca gezmeyi, sonrasında deniz ve teknelere karşı yemek yemeyi çok sevdik gerçekten çok huzurlu bir yerdi. Sokaklarında gezerken rengarenk evleri, çiçekli balkonları, ağaçlı bahçeleri izlemeye doyamadık. Kapılarının önüne sandalye atmış oturan teyzeler, amcalar vardı ve hemen hepsi selam verip Öykü' yü sevdiler. Çok sıcak kanlı, çok tatlı insanlar, turisti çok seviyorlar.
Samos sokak
Samos Plajları
İlk gün arabayı kiraladığımız yerde çalışan kız bize adanın haritasını verdi ve üzerinde işaretleyerek plajları, görülecek yerleri kısaca anlattı. Daha önce internetten okuduklarımızdan da bildiğimiz için isimleri yabancı gelmedi. İlk gittiğimiz Kokkari bölgesindeki Lemonakia plajı oldu.
Lemonakia plajı, Samos
Kokkari de Lemonakia haricinde Tsamadou ve Tsadou plajları da var. Ancak en ünlüsü Lemonaika imiş. Burada plajların geneli taşlık, kumlu plaj pek yok. Ben her ne kadar kum sevsem de taşlık denize girmenin de artıları var. Kumun pisliğine bulaşmıyorsunuz, deniz inanılmaz berrak ve temiz oluyor. Rengi ise anlatılmaz güzellikte. Burada şezlong için 4€ alıyorlar. Yemek için Andreas Place adlı restoran cafe tarzı bir yer vardı ancak orada yediğim hamsiyi çok sevmedim.
Andreas Place, Samos
Andreas Place, Samos
Hamburger istedik o da vasatın altında, fiyatına göre beklentiyi karşılamıyor.
Hamburger istedik o da vasatın altında, fiyatına göre beklentiyi karşılamıyor.
Andreas Place, Samos
Ama buralarda ünlü ballı yoğurt var işte ona diyecek lafım yok, mükemmeldi. Ben böyle bir yoğurt hayatımda yemedim. su diye birşey yok kalıp gibi, muazzam bir lezzeti var ve üstünde de harika bir bal! İnsan yemeye doyamıyor. Tavsiyemdir bu tarafa gelirseniz ballı yoğurdu sakın es geçmeyin.Tsamadou
Bu plajda normal vatandaşların yanısıra nüdist bir plaj daha varmış ve çıplaklar burada denize girmeyi tercih ediyormuş. Biz gitmedik bilemiyoruz tabi :) Ancak buranın da harika bir denizi var fotoğraflarından görüldüğü gibi.
Avlakia
Avlakia köyü ise denize girilebilecek başka bir doğa harikası yer. Deniz yine mükemmel, burası daha sakin bir yer. Etrafta pek kimse olmasın, ufak salaş bir yerde yiyeyim manzara olsun diyenler için Avlakia plajı ideal.
Potami Plajı
Potami, Samos
Burası da dünyaca ünlü bir plaj ve manzarasına doyum olmuyor. Ancak rüzgarlı bir günse, yüzme konusunda çok da iddialı değilseniz (misal ben) denizi sadece izlemenizi tavsiye ederim. Çünkü dalgalar bazen çok yükseliyor ve altında kalıp su yutup zor bela karaya kaçma ihtimaliniz yüksek ( misal yine ben :)
Potami, Samos
Samos' da elbette sadece bunlar değil onlarca plaj daha var. Hepsine gitmek imkansız üç gün içinde. Ancak okuduğum araştırdığım kadarıyla gidemediğimiz plajların içinde daha güzel pek çokları var. Ve hepsinin de ortak özelliği temiz olması. Yunan adasının bizden farkı ne, aynı deniz, arada bir kaç km fark var, fark nedir diyenlere en büyük fark temizlik derim.
Potami Waterfalls
Potami waterfalls, Samos
Potami de bulunan şelalelere gitmenizi mutlaka tavsiye ederim. Bu şelaleleri görebilmek için ormanın içinden ağaç kütükleri ve dallardan oluşturulmuş tamamen doğal incecik yollardan, daracık köprülerden geçeceğiniz yaklaşım 20 dakikalık bir yolunuz olacak. Biz iki buçuk yaşında kızımızla beraber bazı yerleri taşlık, bazı yerleri normal insanın zor yürüyeceği incecik tahtalardan oluşan bu yola bilmeden girdik. Çoğu yerde kucağımızda taşıdık, ama iyi ki gitmişiz. Orman içindeki bu yol öyle doğal öyle güzel ki şelaleden çok bu gidiş geliş yolu hoşuma gitti.
Potami waterfalls, Samos
Potami waterfalls, Samos
Potami waterfalls, Samos
Ve şelalenin bundan sonrasına belimize kadar sudan yürüyerek gitmek gerektiği için Öyküyle gidemedik. Fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla aman kaçırdık denecek bir şey yok. Dediğim gibi buraya kadar ki orman yolu zaten gelmeye değerdi.
Potami waterfalls, Samos
Pyrgos
Samos' un balı ünlüymüş. Pyrgos denen yerde dağ yolunda ilerlerken minik minik evler şeklinde bal dükkanları var. Biz üstünde HONEY yazan bu evlerden birine girdik.
İçerde anne ile kızı oturuyordu. Bize bal tattırdılar. Öykütoş bu baldan bir daha istedi, yine verdiler, bir daha istedi yine verdiler... Sonra baktık yine istiyor kendi balımızı satın alıp oradan ayrıldık :) Teneke kutu içinde aldığımız çam balının fiyatı 3€ idi. Tadı mükemmeldi, dönünce hepsini Öykü yedi keşke daha çok alsaymışız dedik sonradan.
Balcılardan sonra yol sizi Koumaradei bölgesine götürüyor. Buranın da seramiği ünlüymüş. Biz Öykünün mızırdanması sonucu burayı detaylı gezemedik yalnızda arabadan gördük diyelim. Ünlü seramikleri görmek iyi olurdu aslında.
Samos' da Yeme İçme
Otelimiz Phytagorio (Pisagor) da olduğu için akşam yemeklerini buranın liman caddesindeki restoranlarda yemeyi tercih ettik. Bunlardan en beğendiğimiz Diaspora Restaurant oldu. Liman boyunca tüm restoranlarda menüler ve fiyatlar aynı. Hepsinde taze balık, deniz ürünleri, salatalar, et ve tavuk çeşitleri, pizza, burger menüleri mevcut. Biz Diasporaya tesadüfen oturduk. İki kişilik menüleri var, karışık deniz ürünlerinden oluşan tabak, salata, yemek sonrası karpuz ikramıyla ile beraber 22 €. Bu tabağın içinde karides, kalamar, hamsi, kılıç balığı, barbun, bebek ahtapot, patates kızartma ve yeşillik var. Porsiyon çok çok doyurucu.
Fotoğrafta gördüğünüz yunan salatası (Greek salad) söğüs domates salatalık ve üstünde peynirden oluşuyor. Yani çok özel bir salata değil bildiğiniz söğüş.
Aşağıdaki karidesli güveç ise tahminimizden çok daha lezzetli idi. Porsiyon büyük ama lezzetinden dolayı sonuna kadar yedik tabii. Bu menünün yanında uzo istedik. Uzo; yani yunan rakısı, tadı kokusu benzer, bizim rakıdan farkı nedir bilmiyorum ama içimi çok daha kolay geldi bana. Diaspora' da yemekler gayet lezizdi ancak yemekten çok garsonları sevdik biz. Öyküyle çok ilgilendiler. sokak kedilerine balık kafası verip restoranı kedi doldurmasını görmezden geldiler, ve nihayetinde Öykü kediler tarafından tırmalanıp ağlayınca kedileri gönderip bir top dondurma ile Öykü' yü susturdular. O da yetmedi incik boncuk, bir küçük top ne buldularsa getirdiler oyalansın diye. Bize de birer kadeh daha uzoyu ikram olarak getirdiler. Öyle tatlı insanlardı ki sohbete doyamadım. Arnavut olan bu garsonları hayat boyu unutmam sanırım.
Burada restoranlar ve balıkçılar genelede mavi beyaz döşenmiş. Mavi ahşap sandalyeler ve masalarda kareli örtüler var. Bu görüntü çok hoşuma gidiyor, içim açılıyor.
Bu da bir başka restoranda yediğimiz yemekten bir kare. Ahtapotların tazeliği ve lezzeti ne yazık ki ülkemizde pek az rastlanır cinsten. İyisi elbet var ama onu da dünyanın parasına satıyorlar. Burada hemen her gün deniz ürünü yedik ve ahtapota, kalamara, balığa doyduk.
Ülkemizde bu kadar deniz ürününü bu fiyata mümkün değil yiyemeyiz. Neden bizde tüm balıkçılar kazık olmak zorunda sahi bilen var mı?.. Adeta balıkçıya gitmek zengin işi haline gelmiş memleketimde :)
Yemeklerin üstüne tatlı olarak dondurmayı tercih ettik sıcaklardan dolayı. Orange Gelateria buranın en iyi dondurmacısı. Dondurmalar günlük yapılıyormuş. Bunu da türkçe olarak yazmışlar camekanın üstüne. Kavun, karpuz, çilek, karamel ne ararsanız her çeşit dondurma var ve gerçekten çok lezzetli. Bir top küçük boy dondurma 1.8€ ama porsiyon gayet yeterli.
Samos' da ballı yoğurt çok meşhur. Ben tabi her zaman ki gibi aman dedim ballı yoğurt nedir ki buraya gelip onu mu yiyelim. Neyse ki Serhan benim gibi düşünmedi de bu güzelliğin tadına baktık bir kere bile olsa. Buradaki yoğurdun tadı ve kıvamı daha önce hiç yemediğim kadar nefis. Kıvamı harika ama torba yoğurdu gibi katı da değil. Sanki muhteşem bir krema gibi, bir de üstünde bal olunca o sıcakta öyle güzel gitti ki anlatamam.
Burada ahtapotları iplerin üstüne serip kurutuyorlar pişirmeden önce. Restoranların önünde hep çamaşır gibi ipe dizilmiş ahtapotları gördük.
Burada kaldığımız otelde kahvaltı yoktu. Gün içinde de yanımızda çocuk olduğu için devamlı atıştırmalık birşeylet olması gerekiyordu. Alışveriş için market bulalım derken Avrupa seyahatlerinde devamlı alışveriş yaptığımız Lidl market Samos' da karşımıza çıkınca çok mutlu olduk. Çünkü burası hem çok değişik ürünler satıyor hem de fiyatlar çok uygun. Kaldığımız sürece her gün burayı zir defa ziyaret ettik. Fırın kısmından harika börekler, ekmekler aldık. İçecekler ve su da burada çok ucuzdu. Hatta şarküteri kısmında bir sürü şeyde gözüm kaldı ama getirmemiz zordu almadık.
Ve çok güzel yapılar gördük. Kiliseler gerçekten pırıl pırıl boyalı ve içleri tertemizdi. Bu güzel yapıları bol bol fotoğrafladık.
Samos bizim için güzel anılarla dolu bir tatile ev sahipliği yaptı. Berrak sularında yüzmek, çöpsüz tertemiz plajlarında güneşlenmek, uygun fiyatlı balıkçılarda taptaze deniz ürünleri yemek ve güler yüzlü Yunan halkını tanımak için gitmenizi tavsiye ederim. Bizim için tekrar gitmek kaçınılmaz oldu diyebilirim. Umarım Samos' u siz de beğenmişsinizdir. Sevgilerimle :)
Harika bayıldım. İnşallah gitmek nasip olur...
YanıtlaSilÇok faydalı bir yazı olmuş ben de istiyorum gitmek henüz fırsat olmadı 😊
YanıtlaSilYunan adalarında tatil yapınca kızan bir güruh var ama üzgünüm kaliteli hizmet, uygun fiyat ve bozulmamışlık kriterlerini unutuyorlar.
YanıtlaSilÖykü kocaman kız olmuş bu arada:) Maşallah.
Valla isteyen istediğini düşünsün, biz ilk fırsatta yine gideceğiz :) Burada plajlar izmarit ve çöp içinde orda bi tane çöp görmedik. Ayrıca deniz ürünleri fiyatları da bizden ucuz, sonra esnaf ağlar...Öykütoşum büyüyo ya, çok teşekkür ederim güzel yorum için :) sevgiler...
Silbirincisi ballı yoğurdunu merak ettim :) ikincisi o beline kadar suların olduğu yer tıpkı Fethiye Saklıkent'ê benziyor o sulardan geçmiştik :D üçüncüsü de en kısa sürede tavsiyen ve yazın üzerine burayı gezmek istiyorum (imkan olursa) :)
YanıtlaSilÇok bilgilendirici bir yazı olmuş. Teşekkürler.
YanıtlaSil