Lviv Seyahat Notları
Epey zaman önce aklımıza düşen Ukrayna' nın kültür başkenti olarak bilinen Lviv seyahatini Haziran ayında gerçekleştirdik. Altı gün kaldığımız Lviv bizim için "tekrar gitmek istediğimiz şehirler listemiz" e giren bir seyahat durağı oldu. Gitmeden önce bilgi edinmek için internete girdiğimde Lviv' in Unesco Dünya Mirası listesinde olduğunu okuyunca daha bir meraklanmıştım. Çünkü tarihi dokusu kaybolmamış şehirler çok ilgimi çekiyor. Derken hazırlıkları yaptık ve Haziran ayında kendimizi Lviv de bulduk. Şansımıza hava 30 derece civarındaydı, bir defa çok kısa süreliğine yağmur yağdı onun dışında hava nefisti. Hem tarihi güzellikleri, hem konsept mekanları gez gez doyamadık. Lviv para biriminden dolayı Avrupa ya göre oldukça hesaplı. Ayrıca pasaport vize istenmediğini de hatırlatayım. Yeni çipli kimliklerle giriş yapabilirsiniz.
Lviv Ulaşım
Bir yurtdışı gezisi olmasına rağmen önceden biletinizi ayarlamanız halinde yurt içi bir seyahate çıkmış gibi para öder ve iki saatlik bir uçuş sonrası Lviv' e inersiniz. Yukarda bahsettiğim gibi pasaport ve vize talep edilmiyor. Sadece dönüş biletiniz ve otel rezervasyonunuz ile sorunsuzca giriş yapabiliyorsunuz. Biz havaalanından çıkmadan ilk iş paramızı bozdurduk. İkinci iş olarak ülkemizde barınamayan UBER den taksi çağırdık. Bu sistem harika, aracın kaç dk mesafede olduğu, yolun ne kadar tutacağı, şoförün kim olacağı hepsini biliyorsunuz. UBER taksisi ile otele on beş dakika kadar sonra ulaştık.
Lviv Konaklama
Biz her zaman yurt dışı konaklamalarda elimizden geldiğince şehir merkezinde otel bulmaya çalışıyoruz. Bu seferde öyle oldu ve gerçekten merkez olan Rynok meydanına beş dk bile sürmeyen çok güzel bir otel bulduk. Danylo Inn Oteli tavsiye ederim. Hem konum olarak, hem temizlik olarak. Odası küçük, asansörü yok, biz kalırken kahvaltısı da yoktu. Ancak merkezi oluşu, emanet odası olması, odanın temizliği, içme suyunun sınırsız ve ücretsiz oluşu da avantajlı taraflarıydı. Booking de müşteri memnuniyet puanı 9.2 bu da fikir verir sanırım :)
Lviv Para Birimi
Lviv de yerel para birimi Grivna kullanılıyor. Ancak şehirde havaalanından itibaren dolar euro bozdurabileceğiniz döviz büroları mevcut. Her adım başı bulacağınız bu bürolardan değişim yapabilirsiniz ancak yine de aralarında ufak da olsa farklar oluyor kontrol edebilir daha yüksek olanı tercih edebilirsiniz. Grivna bizim paramıza göre daha değersiz olan ender para birimlerinden biri olduğu için Avrupa da olduğu gibi harcadığınız para can yakmıyor. Eskiden parite daha da düşükmüş şimdilerde ise 1 tl = 4,3 Grivna ediyor. Paramız dört kat değerli yani orada. Ancak sıradan bir ara öğün olan kruvasanın adedi 25-30 grivna, yanına bir içecek, su vs derken en basit bir atıştırma bile yine 20-25 tl ye ulaşmış oluyor. Üç kişi gezdiğinizi ve ana öğünlerinde daha pahalı olduğunu düşünürsek eskisi kadar ucuz bir yer olmadığını söyleyebilirim. Ancak yine de Antalya da gezip yemek yemekten daha fazla harcamıyorsunuz o kesin.
Lviv Hava Durumu
Burada kışlar soğuk geçtiği için özgürce gezme açısından yazı tercih etmekte fayda var. Biz Haziran ayında gittik. Aslında yazında yağmuru bol olan bir memleket ama şansımıza 6 gün içinde bir defa on beş dakika yağmur gördük. O da gün sonunda olduğu için sorun olmadı. Hava biz ordayken 29-30 derece civarındaydı.
Gitmeden önce araştırırken gidenlerin genel olarak "üç gün yeter" dediği Lviv için biz 6 gün ayırdık. Çok fazla gezilecek mekan var. Her bir mekan ayrı konsept, dışardan eski bir binanın girişi gibi görünen yer dört beş katlı ve her katı ayrı konseptle dekore edilmiş mükemmel mekanlara çıkıyor. Biz koşturarak gezmeyi sevmiyoruz e bir daha da ne zaman gideceğiz diye düşünüp süreyi biraz daha uzun tutmaya çalışıyoruz seyahatlerde. Burada da altı gün kaldık. Sıkılmadık her günümüz güzel geçti. Ha siz daha kısa sürede gezer misiniz, gezersiniz dört gün gayet ideal diye düşünüyorum. Gelelim neler yaptığımıza :)
Rynok Meydanı:
Burada hemen hemen her cadde bu meydana bağlanıyor. Yurtdışında görmeye alışık olduğumuz gibi geniş büyük bir meydan ve cafeler, restoranlar, kahveciler, hediyelik eşya mağazalarına ilaveten saat kulesi ve belediye binası da bu meydana bakıyor. Burada her daim bir kalabalık her daim bir hareket var. Sokak çalgıcıları ve baloncuk gösterileri günün her saati size eşlik ediyor. Tramvay hattının geçtiği bu meydandan gezi trenlerine binip şehri öyle de gezebilirsiniz. Bu araçların yanları gibi tavanı da cam olduğundan her tarafı güzelce görüyorsunuz. Tek sorun bizim gibi yaz günü öğlen sıcağında binmek, biz yaptık siz yapmayın :) Onun dışında her yere yaya olarak gidebilirsiniz. Rynok meydanına bakan tüm binalar üç pencereli, ince uzun şekilde yapılmış. Arazi çok pahalı olduğundan birbirine yapışık şekilde inşa etmişler.
Opera Binası
Hem dışı hem içi ayrı güzellikte olan opera binası mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Öykü olmasa burada bir oyun izlemeyi çok isterdim. Ancak özellikle yurt dışında gün boyu yorulduğu için akşama plan yapmak zor oluyor.
Eczacılık müzesi
Yurtdışında bulabildiğimiz müzeleri gezmek ailece sevdiğimiz bir şey. Burası da giriş katında ufak bir salon ile başlıyor giriş ücreti yok ancak alt katı da gezmek isterseniz ücretli.
Çikolata Fabrikası
Burası da yine girişinde küçük bir yer sanıp yukarı çıktıkça çıktığımız ve sanırım hayatımda yediğim en güzel bitter çikolatayı yediğim yer... İçerisi öyle güzel kokuyor ki çıldırmamak zor :) Nitekim benim çıldırdığım yerde 4.5 yaşında çocuk ne yaparsa Öykü' de öyle yaptı :) Dört bir yana koşturan neye bakacağını şaşıran Öykütoş zorlu sınavı verdi tek parça çikolata ile mekandan çıktı :) Buraya daha sonra tekrar gittik yine çikolata aldık yine anında yedik :)
Kayıp Oyuncaklar Sokağı
Vakti zamanında bir apartmanın arkasında bir çocuk oyuncağını unutmuş. Geri gelirse görsün diye oyuncağı sokağa karşı koymuşlar. Sonra başka biri gelip bir oyuncak daha, başka biri bir oyuncak daha derken orası herkesin eski oyuncağını bıraktığı ufak bir açık hava müzesine dönüşmüş. Bana sorarsanız gayet kasvetli hatta korku filminden fırlamış gibi acayip bir yerdi burası. Tek gözü çıkmış ayıcıklar, tüyleri dökülmüş pelüş oyuncaklar, tekeri kırık kamyonlar orada öylece duruyordu. Gelen giden çocuklar oturup oynuyor sonra yine bırakıyorlarmış. Gezdiğim ülkelerde hiç böyle bir yer görmemiştim.
Arsenal Müzesi
Burası tarihi silah müzesi. Eskiden bu yana kullanılmış kılıç, tabanca, tüfek, zırh gibi savaş aletleri sergileniyor. Gayet geniş alanda pek çok objeyi inceleyebilirsiniz. Eski silahların ve kılıçların büyüklüğü ise insanı çok şaşırtıyor.
Buranın altında ise Ribs Restoran var, et seviyorsanız burayı mutlaka denemelisiniz. Loş ve eski çağa ait kocaman bir salonda masalara istediğiniz et geliyor, garson satırla gelip eti önünüzde vurarak parçalıyor ve siz kocaman kağıt önlüklerinizle etinizi yiyip isterseniz şarabınızı yudumlayabiliyorsunuz. Kağıt önlük neden takıyoruz diye düşünmüş ve anlam verememiştim sanki üstümüz mi dökeceğiz demiştim. Ama garson kızın satırla et parçalama merasimi sonrası sıçrayan yağları önlükte görünce sebebini anladım :) Önlüğü takmamazlık etmeyin :) Burada dana ve domuz dışında balık da var. Porsiyonlar büyük, ortam şahane. Bu yüzden de kapısında hep kuyruk var. İsminizi alıp içerisi boşaldıkça çağırıyorlar. Biz de küçük çocuk var diye torpil yaptılar yoksa en az on beş dakika bekleme var kapıda.
House Of Legend
Burasıda ince uzun bir bina tepesine kadar merdivenlerle çıkıyorsunuz içi kafe restoran. Her kat ayrı dekore edilmiş. en tepeye gelince çatıda sizi bir sürpriz bekliyor, binanın çatısına konmuş otomobil içine binmeniz için açık halde ve arka kısmından ise iki kürek çıkmış :) Hem araba hem kayık :) Bu binanın çatısından karşıdaki heykelin olduğu yere para atıp dilek diliyorlarmış biz yapmadık sadece şehri panaromik görüp indik.
Lychakiv Mezarlığı
Burası bir mezarlıktan çok daha fazlası çünkü çok sayıda heykeli görebileceğiniz açık hava müzesi gibi bir yer düşünün o zaman gezmek anlamsız gelmeyecektir.
Baczewski Restoran
Burası sanırım Lviv de en sevdiğimiz mekan oldu. Bu restoran özellikle açık büfe kahvaltısıyla meşhur. Sabahları saat 8 den 11 e kadar piyano dinletisi ve şampanya eşliğinde gayet cüzi bir fiyata açık büfe kahvaltı edebilirsiniz. Öğle ve akşam yemekleri de var tabi ama dediğim gibi kahvaltısı meşhur. İçerisi canlı bitkilerle adeta bir seraya çevrilmiş, şık kafeslerde renkli kuşlar cıvıldıyor, bir de şampanya var meraklısına. Gerçekten de haklı bir ünü var, bir kahvaltınızı buraya ayırın bence. Ancak kapıda her sabah kuyruk var onu da bilip erkenden gidip sıraya girmekte fayda var.
Lvıv Coffee Manufacture
Burası da pek çok mekan gibi yine Rynok meydanında dev bir kahveci. İçeri girince kahve kokusu iliklerinize kadar işliyor. Kocaman bir kahve öğütme makinası var ayrıca kocaman bir hediyelik eşya kısmı, kitapçı üst katta yer alıyor. alt kata inince karanlık bir mahzende ilerliyorsunuz. Koridorların sağında solunda ve koridorların bitiminde masalar var ve burada ortaçağ maden ocağı konseptinde kahvenizi yudumlayabiliyorsunuz. Ha biz üç defa gezdik kaldığımız süre boyunca ama kahve içmeyi her seferinde unuttuk, mekanın orjinalliği bize yetti sanırım :)
Kryivka Cafe
Ve yine enteresan bir mekan daha. Burası bir pasajın içindeki tahta kapıdan girilen, girerken içerde bu kadar büyük bir yer olacağını hayal edemeyeceğiniz bir kafe restoran. İlginç olan kısım ise girişte eli silhlı bir asker var kapıyı tıkltınca açıyor ve size parolayı soruyor, parola "Slav Ukraine" bunu söyleyince kapıyı kapatıp içeri alıyor ve minik bir shot bardağında sert bir içki ikram ediyor, apar topar onu yuvarlayıp içeri geçin diyor. sonrası yine loş mahzen tarzında ahşap masalı, asker kaskları ve silahları duvarlarda görebileceğiniz son derece ilginç bir mekan. Burada yemek yemedik ancak kalabalıktı, ne yediklerini karanlıktan görmek mümkün olmasada iştahla yiyorlardı sanırım menü güzeldi.
Lvıv Croissants
Kruvasan sever misiniz? Ben hiç sevmem :) Ancak yurtdışında bazen o kadar da bol seçenek olmayabiliyor. Lviv de özellikle sabahları kahvaltı için tercihimiz her an bulabileceğimiz ve gayet uygun fiyata karnımızı doyuram kruvasan oldu. Buralarda poğaça simit filan yok haliyle iç malzemesini kendin seçeceğin kruvasan uygun bir yemek seçeneği oluyor. Bunun için de en sevdiğimiz kruvasancı Lviv Croissants oldu.
Roshen
Eğer çikolata seviyorsanız, eğer çocuklu gidiyorsanız Roshen mutlaka uğramanız gereken bir mekan. Burası Ukrayna da çok yaygın bir zincir çikolatacı. Envai çeşit çikolata, marshmellow ve şekerleme gözünüzü kamaştıran ambalajlarda, şık sunumlarda ve tertemiz standlarda sizi bekliyor. Benim bile gözlerim kocaman açıldı ve maalesef kalori denizine daldım Roshen' de :) Ayrıca vitrini ve ön girişi harika oyuncaklarla dolu, çocuk için harika bir mekan.
Cam Müzesi
Pek fazla büyük değil, çok fazla görülecek bir şey de yok ama yine de müze merakımız ile girdiğimiz cam müzesinde keyifli bir yarım saat geçirdik.
Lonsky Prison National Memorial Museum
Bir cezaevinin olduğu gibi korunarak müze haline getirilmiş hali. Burada sadece siyasi suçlular kalıyormuş. Zamanında 20 bin insanın idam edildiği bu cezaevi bugün bile hala o ölüm ve işkence havasını insana hissettiriyor. İdam edilenlerin listesini hatta fotoğraflarını duvarlarda görebileceğiniz müzede koğuşlar adeta sizi o zamana götürüyor...
Üç Boyutlu Fotoğraf İllüzyonu
Burası da eğer ki bizim gibi bol vaktiniz varsa ve yine bizim gibi çocukla gidiyorsanız, listenize eklemenizde fayda var diyeceğim bir yer. Doğru açıyı yakalayıp eğlenceli fotoğraflar çekebilirsiniz, çocuğunuz kadar siz de eğleneceksiniz eminim.
Bir de hamburger yemiştik Epic Burger diye bir yerde ve eşim bayılmıştı. Yumuşak sulu bir köfte ve içinde yok yok. Gerçekten lezzetliydi. Rynok caddesine yakın bu burgerciyi gerçekten tavsiye ediyoruz.
Son olarak bir toparlamak istiyorum. Rynok meydanında bolca vakit geçirin ve sadece internette adı geçen mekanları değil gördüğünüz eski kapılı dar girişli diğer cafeleri de yoklayın içlerinden ne sürprizler çıkacak bilemezsiniz. Biz aynen bu şekilde yaptık ve son gün hala yeni keşiflerde bulunuyorduk altı gün geçmesine rağmen. Adını maalesef not etmediğim bir restoran var tüm garsonların ortaçağ giysileriyle iş yaptığı, yine karanlık bir mahzene konumlanmış şahane bir yer. İçinde taşa saplanmış bir kılıç var herkesin fotoğraf çektirdiği, işte burası da çok keyifli bir mekan aklınızda olsun. Onun dışında yazın gidiyorsanız sivrisinek koruyucusu olmadan akşam dışarda yemek yemeyi düşünmeyin resmen beş dakika içinde şişleniyorsunuz. Hele çocuk varsa sinek-böcek kovucu şart. Kışın gidecekseniz hiç dert değil. Bir de İngilizce tabela konusunda epey eksikler. Bazı yerleri bulmak çok zor oluyor bu yüzden.
Lvıv son derece göz zevkinizi okşayan bir şehir. Erkekler hemen ukrayna=güzel kız diye düşünecek okurken ancak kastettiğim o değil. Mekanların, binaların, sokakların güzelliği gerçekten görülmeye değer. Ha kızların güzelliğine gelirsek elbette güzeller, son derece bakımlı ve şıklar onu da söyleyelim de hakları geçmesin :) Son söz; vizesiz pasaportsuz sadece yeni kimlik ile gidebileceğiniz iki saatlik yol ile adeta yurt içinde seyahat eder kadar rahat ulaşacağınız Lviv gerçekten görülmeye değer, biz sevdik bir de siz bakın bakalım :)
Umarım benim gözümden Lviv sizde gitme isteği uyandırmıştır :) Yeni seyahat yazılarında buluşmak üzere sevgilerimle...
güzel bir gezi olmuş sizin için bizim içinde güzel bilgiler kılıcı çekerseniz aranan kişi siz olabilirsiniz. dikkat edin :)
YanıtlaSil